10 Mart 2016 Perşembe

Divan Şiirleri - Diğer Nazım Biçimleri

Tercii Bent
- Biçim yönünden terkibi bende benzer. Beyitlerle kurulur. 
- Uyak düzeni de aa - ba - ca - da biçimindedir. 
- Vasıta beyitleri de aa - bb - cc - dd; yani düz uyak biçi￾minde kurulur. 
- Bu nazım biçiminde felsefi ve dini konular daha çok işle￾nir. 
- Bent sayısı beş ile on iki arasında değişir. 
- Terkibi bentle ayrıca vasıta beyiti yönünden farklılık gös￾terir. Terkibi bentte vasıta beyitleri değişirken burada hep 
aynı dizeler bentlerin sonunda yinelenir. 


Terbi
-Bir gazelin üzerine iki dize daha eklenmesiyle oluşan bir 
nazım biçimidir. 
- Genellikle başkasına ait bir gazelin üzerine iki dize ekle￾nir. 
- Eklenen dizeler, alınan gazele uyak, ölçü yönünden de 
benzemek zorundadır. 


Tardiye
- Aruzun "mefulü / mefâîlün / fa'ûlün" kalıbıyla yazılır. 
- Şeyh Galip bu nazım biçiminin en başarılı ismidir. 
- Beşer dizelik bentlerle kurulur. 
- Dizelerin uyak düzeni aaaab - ccccb - ddddb biçiminde￾dir. 


Tahmis
- Beşer dizelik bentlerden oluşur. 
- Başkasına ait bir gazelin üzerine üçer dize eklenmesiyle 
oluşur. 
-Eklenen dizeler, alınan gazelin beyitlerine ölçü ve uyak 
bakımından uymak zorundadır. 


Taştir
- Tahmise benzer; ama tahmiste beytin üzerine üçer dize 
eklenirken taştirde eklenen üç dize birinci dizeyle ikinci dizenin arasına konur .

Divan Şiirleri - Terkibibent

Terkibibent, edebiyatımızda çok kullanılmış ve bu nazım şekliyle hemen her konu işlenmiştir. Toplumun bozuk yönleri, dalkavukluklar, idarecilerin kötü davranışları, felsefi görüşler, toplumdan şikâyet, Allah’ın varlığı ve kudreti, kâinatın sonsuzluğu, insanın bu kudret ve sonsuzluk karşısındaki durumu ve hayattaki zıtlıklar gibi konular işlenir.

Terkibibentin özellikleri şunlardır:
  • 8-20 dizelik bentlerden oluşan nazım şeklidir.
  • Genellikle 5-7 bentten oluşur.
  • Bentlere “hane”, bentleri bağlayan beyitlere ise “vasıta” denir.
  • Şair, son bentte mahlasını söyler.
  • Kafiye düzeni aa xa xa xa xa xa bb (v) – cc xc xc xc xc xc dd (v) ya da; aa aa aa aa aa aa bb – cc cc cc cc cc cc dd… şeklindedir.
  • Vasıta beyti, bentteki dizelerden ve diğer vasıta beyitlerinden ayrı kafiyelenir.
  • Münacaat, naat gibi dinî; felsefi ve tasavvufi düşünce gibi öğretici konular; övgü, yergiler işlenir.
  • Edebiyatımızda terkibibent deyince akla ilk gelen isim Bağdatlı Ruhi dir. Onun terkibibenti gazel kafiyeli 16’şar mısralık 17 bentten oluşmuş uzun bir şiirdir. Dönemindeki aksaklık ve bozuklukları, insanların zayıf ve kötü taraflarını alaylı bir dille hicveden bu terkibibent çok tanınmış ve pek çok şair tarafından nazire yazılmıştır.

     Terkibibent Örneği

    Bağdatlı Ruhi                
    Ser-halka-i rindân-ı melâmet-keş-i aşkız                                      
    Hâlâ ki biz üftâde-i hûbân-ı Dımışkız
    Ma'lûm olur ahvâlimiz erbâb-ı vefaya
    Bu matla'-ı garrâyı okı ebsem ol andan
    Derlerse buluşdun mı o bî-berg ü nevaya
    Ruhîyi eger bir sorar ister bulunursa
    Âdâb ile var hizmet-i yârân-ı safâya
    Bağdad'a yolun düşse ger ey bâd-ı seher-hîz
    Alındı gönül bir sanem-i mâh-likâya
    Olduk nereye vardık ise aşka giriftar
    Uyduk dil-i dîvâneye dil uydı hevâya
    Devreylemedik yer komadık bir nice yıldır
    Kim renc-i sefer bâ'is ola izz ü âlâya
    Koyduk vatanı gurbete bu f ikr ile çıkduk
    Gam çekmeyiz uğrarsak eğer derd ü belâya
    (17. Bend)Verdik dil ü cân ile rızâ hükmi kazaya
    Ser-halka-i cem'iyyet-i peymâne-keşânız….
    Biz mest-i mey-i meygede-i âlem-i canız
    Meyhanedeyiz gerçi velî aşk ile mestiz
    Hem-kâse-i erbâb-ı diliz arbedemiz yok
    Âlâlara âlâlanınz pest ile pestiz
    Bu âlem-i fânide ne mir ü ne gedâyız
    Düşmez yere zîrâ okumuz sâhib-i şastız
    Erbâb-ı garaz bizden ırağ olduğı yeğdür
    Hâtır-şiken-i zâhid-i peymâne-şikestiz
    Mâ'il degülüz kimsenün azarına amma
    Pây-ı hum-ı meydür yerimiz bâde-perestiz
    Sadrın gözedüp neyleyelüm bezm-i cihanım
    Biz mâ'il-i bûs-ı câm u kef-i destiz
    Ter-dâmen olanlar bizi âlûde sanır lîk
    Biz ehl-i harâbatdanız mest-i elestiz
    Sanman bizi kim şîre-i engin- ile mestiz
    (1. Bend)

Divan Şiirleri - Murabba

Özellikle felsefi konular ve aşk olmak üzere her konuda yazılabilen Divan şiiri nazım şeklidir.

Murabbanın özellikleri şunlardır:
  • Dörder dizelik bentlerden oluşan nazım şeklidir.
  • Uyak düzeni “aaaa, bbba, ccca…” şeklindedir. Bazen dördüncü mısralar nakarat olabilir.
  • Bazı murabbalarda birinci dörtlüğün son dizesi, diğer dörtlüklerde tekrar eder, yani nakarat şeklindedir.
  • Övgü, yergilerde; dinî ve öğretici konularda yazılan murabbalar çoğunlukla 6-7 dörtlükten oluşur.
  • Tanzimat dönemi sanatçısı Namık Kemal, murabba nazım şeklinin edebiyatımızdaki en önemli ismidir.

    Murabba Örneği
    Geçti cânânın firakı canıma
    Tîr-i çevri gibi girdi kanıma
    Nâleden bir kimse gelmez yanıma
    Söyle ey bâd-ı sabâ cânânıma
    (Yahya Bey)

Divan Şiirleri - Tuyuğ

Türklerin divan edebiyatına kazandırdığı, düşünsel ve felsefi konularla ilgili olarak yazılan bir nazım şeklidir.

Tuyuğun özellikleri şunlardır:
  • Uyak düzeni “aaxa” şeklindedir.
  • Halk edebiyatında maninin, divan edebiyatında ise rubainin karşılığı olarak görülür.
  • Rubai gibi tek dörtlükten oluşan tuyuğ, aruzun sadece “fâilâtün, fâilâtün, fâilün” kalıbıyla yazılır.
  • Rubaide olduğu gibi düşünce ağırlıklı konular işlenir.
  • Divan edebiyatında Kadı Burhaneddin bu türün en önemli şairidir.

    Tuyuğ Örneği
    Dilberin işi itâb u nâz olur
    Çeşmi cadû, gamzesi gammâz olur
    Ey gönül sabret, tahammül kıl ana
    Yâre erişmek işi az az olur
    (Kadı Burhaneddin)

Divan Şiirleri - Şarkı

Şarkı, Türklerin divan şiirine kazandırdığı bir nazım şeklidir.

Şarkının özellikleri şunlardır:
  • Bestelenmek için yazıldığından dili sadedir.
  • Halk edebiyatındaki türkünün karşılığı olan şarkı genellikle 3-5 dörtlükten oluşur.
  • Uyak düzeni ‘abab, cccb, dddb…” şeklindedir.
  • İlk dörtlüğün son dizesi diğer dörtlüklerde tekrar eder, yani nakarattır.
  • Şarkının üçüncü dizesine miyan denir.
  • Aşk ve sevgi konusunun işlendiği şarkılarda şair, son dörtlükte mahlasını söyler.
  • Nedim bu türün en başarılı şairidir.

    Şarkı Örneği

    Örnek Şarkı-1 (Nedim)
    Kimlerüñ çeşmine ol sîne bu şeb nûr oldı
    Nereye gitdi o her-câyî o meh-pâre 'aceb
    Kimlerüñ yâresine merhem-i kâfûr oldı
    Kandedür kande o zâlim o sitem-kâre 'aceb 

Divan Şiirleri - Rubai

Aruzun kendine özgü kalıplarıyla yazılan, dört dizeden oluşan bir nazım şeklidir.

Rubainin özellikleri şunlardır:
  • Uyak düzeni manide olduğu gibi “aaxa” şeklindedir.
  • Rubaide daha çok felsefe ve tasavvufla ilgili düşünceler, dünya görüşü, bir nükte işlenir.
  • Az sözle çok şey ifade etmek amaçlandığından rubaide anlam yoğunluğu vardır.
  • Şairler rubaide mahlas söylemez.
  • Bu türün en büyük şairi Ömer Hayyam’dır.
  • Azmizade Haleti, yazdığı bin kadar rubai ile Osmanlı Döneminin en büyük rubai şairi olarak tanınır.
  • Cumhuriyet Döneminin en büyük rubai ustası ise Yahya Kemal Beyatlı’dır.

    Rubai Örneği
    Ahvâl-i cihânı her zaman söyleşelim
    Amma gam-ı aşkımız nihân söyleşelim
    Ey vâkıf-ı râz-ı aşk olan ârif-i cân
    Ney gibi seninle bî-zebân söyleşelim
    (Azmizade Haleti)

Divan Şiirleri - Kaside

Kelime anlamı “kastetmek, yönelmek”tir. Kaside, belli bir amaçla yazılmış şiirlerdir. Genellikle din ve devlet büyüklerini övmek için yazılır.
Kasidenin özellikleri şunlardır:
  • Nazım birimi beyittir.
  • Beyit sayısı çoğunlukla 33 ile 99 arasındadır.
  • Kafiyelenişi gazeldeki gibidir: aa, ba, ca, da…”
  • İlk beytine ‘matla”; son beytine ‘makta”; en güzel beytine “beytül kasid”; şairin adının ya da mahlasının geçtiği beyte de “taç-beyit” denir.
  • Nef’i, kasideleriyle ünlü bir Divan şairidir.
  • Türüne, giriş bölümünün konusuna veya redifine göre isimlendirilebilir. Rediflerine göre: Su Kasidesi (Fuzulî), Güneş Kasidesi (Ahmet Paşa)…
  • Konularına göre tevhit, münacat, naat, methiye olmak üzere türlere ayrılabilir. Nesib (teşbib), girizgâh, tegazzül, methiye, fahriye, dua bölümlerinden oluşur.
Kasidenin bölümleri şunlardır:
Nesib (teşbib): Kasidenin giriş bölümüdür. Bir tabiat tasvirinin yapıldığı veya sevgilinin güzelliklerinin anlatıldığı bölümdür. Bu bölümün konuları bahar, kış, yaz, Ramazan, bayram, nevruz, gül, sümbül, güneş, söz ustalığı, kalem, gece, savaş, at veya bir güzel olabilir. Kasideler bu bölümde ele alınan konuya göre adlandırılır.
Girizgâh: Asıl konuya giriş yapmak üzere düzenlenmiş en fazla iki beyitlik bölümdür.
Medhiye: Kasidenin sunulduğu kişinin, yani padişahın veya bir devlet büyüğünün övüldüğü bölümdür. Bu bölümde abartılı ve sanatlı bir övgü vardır.
Tegazzül: Şair, genellikle medhiyeden sonra arada bir gazel söyler. Bu bölüme tegazzül adı verilir. Tegazzül bölümü her kasidede bulunmaz.
Fahriye: Şairin kendini övdüğü bölümdür. Burada da şair abartılı bir ifade kullanır.
Dua: Şairin, kendisi, daha çok da övdüğü kişi için Allah’tan yardım dilediği, dua ettiği bölümdür.

 Kaside Örneği

Kaside
Bu şehr-i Sitanbûl ki bî-misl ü behâdır
Bir sengine yekpâre Acem mülkü fedâdır

Bir gevher-i-yekpâre iki bahr arasında
Hurşîd-i cihân-tâb ile tartılsa sezâdır

Altında mı üstünde midir cennet-i a'lâ
Elhak bu ne hâlet bu ne hoş âb u hevâdır

İnsâf[ı] değildir anı dünyâya değişmek
Gülzâr[ı]ların cennete teşbîh hatâdır

İstanbul'un evsâfını mümkün mü beyân hiç
Maksûd[ı] hemân sadr-ı kerem-kâra senâdır

Ez-cümle Nedîmâ kulun ey Âsaf-ı devrân
Müstağrak-ı lütf u kerem ü cûd u atâdır
NEDİM

Divan Şiirleri - Gazel

Gazel divan şiirinde en çok kullanılan nazım şekillerindendir. Gazelin beyit sayısı 5 ila 15 beyit arasında değişir. Daha fazla beyitten olaşan gazellere müyezzel ya da mutavvel gazel adı verilir. Gazelin ilk beyti matla, son beyti ise makta adını alır.Gazelin Özellikleri:
1- Beyit sayısı 5 ile 15 arasında değişir. ama genelde bu sayı 5, 7, 9 beyittir.
2- İlk beyit kendi arasında kafiyelidir. Gazelin kafiye düzeni (örgüsü) şöyledir; aa, ba, ca, da, ea, fa
3- Gazelin ilk beytine matla(doğuş yeri) denir.
4- Gazelin son beytine makta (bitiş, kesiliş yeri) denir.
5- Şairin isminin geçtiği beyte taç beyit denir.
6- Gazelin en güzel beytine beytü’l-gazel denir. Bu beyte Şah beyit de denir.
7- Gazelde genelde anlam bütünlüğü aranmaz, anlam beyitte tamamlanır.
8- Bir gazelin bütününde aynı konu işleniyorsa, böyle gazellere yek-ahenk gazel denir.
9- Bütün bir şiirin aynı söyleyiş güzelliğine sahip olduğu gazellere yek-âvâz gazel denir.
10- Divan edebiyatı şairleri bütün maharetlerini gazelde ortaya koyarlar. Büyük şair olmanın en büyük ölçütü gazellerdir.
11- Gazelde konu aşk, şarap, güzellik ve aşkın ıstırabıdır.
12- Bazı gazellerin matladan sonra gelen beyitlerinde mısralar ortalarından bölünebilir. Bu durumda gazele iç kafiye hakimdir. Böyle gazellere musammat gazel denir.
13- Aruz vezniyle yazılır.
14- Fuzûlî, Bâkî, Nedim, Şeyh Galip, Taşlıcalı Yahya Bey vb. gazelin önemli isimleridir.

 Gazel Örneği
Ne tende cân ile sensiz ümîd-i sıhhât olur
Ne cân bedende gâm-ı firkatûnle rahat olur
( Vücudumda sensiz ne can ve sağlık umudu olur. Ne de can bedenimde ayrılığın gamıyla rahat yüzü görür.)
Ne çâre var ki firâkunla eglenem bir dem
Ne tâli’üm meded eyler visâle fırsat olur

( Ne senin ayrılığın yüzünden bir an oturup kalmanın çaresi var ne de talihim yardım eder de sana kavuşma fırsatı bulabilirim.)
Ne şeb ki kûyuna yüz sürmesem o şeb ölürüm
Ne gün ki kâmetüni görmesem kıyâmet olur

(Hangi gece bulunduğun yerlere yüzümü sürmesem o gece ölürüm. Hangi günde selvi boyunu görmesem benim için kıyamet olur.)
Dil ise gitdi kesülmez hevâ-yı aşkundan
Nasîhat eyledüğümce beter melâmet olur

(Gönül ise elden giden aşkının arzusundan bir türlü vazgeçmiyor, ben nasihat ettikçe o daha beter rezil oluyor.)
Belâ budur ki alışdı belâlarunla gönül
Gamun da gelse bâ’is-i meserret olur

( Asıl belâ şu ki gönül belâlarınla alıştı.Şimdi gönüle gamın da gelse sevinç sebebi oluyor.)

Nedür bu tâli’ ile derdi Nef’î-i zârun
Ne şûhı sevse mülâyim dedükçe âfet olur

( Bu talihsiz ve zavallı Nef’î’nin çektiği dertler nedir? Hangi güzeli sevse ona yumuşak huylu ve uysal dedikçe bir afet kesiliyor.)