24 Aralık 2015 Perşembe

40 Yaşındaki Reşat'a Mektup

Bu mektubu okuyorsan demek ki hala yaşıyorsun ! Umuyorum ki hiçbir sıkıntın, sağlık sorunun yoktur. Ama hayat işte belli olmaz. Büyük ihtimalle birçok yakınını, sevdiğini kaybettin. Belkide çoğunu yavaş yavaş unutmaya başladın. Yaş olmuş 40,herhalde  yeni bir ailen,yeni bir hayatın vardır. İnşallah doğru ve mantıklı bir evlilik yapmışsındır. Geleceği tahmin etmek gerçekten zor. Belkide bu mektubu yazdığın günü hatırlayıp yüzünde belli belirsiz bir tebessüm oluşuyor. Umarım her şey gönlünce olur. Ayrıca şuanda istediğim meslek olan mühendisliği severek ve başarıyla yaptığına eminim.   25 yıl sonra görüşmek dileğiyle !

OTOBİYOGRAFİM

Ben 2000 yılında İstanbul'da doğdum. İlk ve Ortaokul eğitimimi Selahattin Eyyubi Hamza Saruhan okulunda tamamladım. Şuanda Kurtuluş Anadolu Lisesinde 10. Sınıf Öğrencisiyim. Bir abim ve bir ablam olmak üzere toplam 3 kardeşiz. Annem ev hanımı , babam ise terzidir. Hobilerim film izlemek, müzik dinlemek, ve yabancı dil çalışmaktır. Henüz bildiğim bir fobim yok. İleride makine mühendisi olmayı istiyorum.

20 Aralık 2015 Pazar

Halk Edebiyatı Şiir Örneği

BEN GÜZELE GÜZEL DEMEM


Ben güzele güzel demem
Güzel benim olmayınca
Muhannetin kahrın çekmem
Gel deyip de gelmeyince
Gelirim amma döverler
Bizi bu ilden kovarlar
Güzel olanı severler
Ben ölürüm görmeyince
Var ol yürü var ol yürü
Kara bağrın yere sürü
Döğün döğün ağla bari
Benim gönlüm olmayınca
Senin çağın geçer olur
Bu dünyalar kime kalır
Tomurcuk gül gazel olur
Vaktında derilmeyince
Karac’oğlan sözün haktır
Düşmanın dostundan çoktur
Bizim’çin aynlık yoktur
Ya sen ya ben ölmeyince

Divan Edebiyatı Şiir Örneği

ŞÜKRÂNE SENİN YOLUNA… / Ahmed-i Dâî

Şükrâne senin yoluna bin cân ola bir gün
Kim hazretine ermeğe imkân ola bir gün
Aşkın yoluna ok gibi can doğruluk eyler
Tâ kaşlarının yayına kurbân ola bir gün
O zülf-i perîşan bana görsen neler eyler
Demez bana kim gönlü perîşân ola bir gün
Ağyârı sürüp gönlüm evin halvet edindim
Tâ kim gele ol yâr ana mihmân ola bir gün
Ey bülbül-i dilhaste melûl olma kafeste
Kim menzilin ol bağ ü gülistân ola bir gün
Hem bâd-ı sabâ ere beşâret vere gülden
Hem gonce dahi gül gibi handân ola bir gün
Hicrân sonucu vasla dönüp şâdola Dâî
Bu gamdan onun derdine dermân ola bir gün

17 Aralık 2015 Perşembe

İlhan Berk - Acının Adı Şiiri

Yavaş sessiz senin buyruğunda toplanır altın yavaş sessiz 
Yavaş sessiz senin buyruğunda dağılır buğday yavaş sessiz 
Yavaş sessiz senin buyruğunda bölünür halkın ekmeği 

Seninle hızla kararır bozulur ipek seninle hızla 
Hızla düğümlenir bulanır su seninle 
Körlenir seninle hızla emeğin tarihi 

Ve seninle yavaş yavaş çıkar bakıra kuvarsa tunca yavaş yavaş 
Acının uzun uzun yazılan adı.

Edip Cansever - Bitti O Sevda Şiiri

Bitti o sevda kesildi çığlıkları martıların
Su gibi bitti, suya karşıt gibi bitti
İtti kıyıyı adına deniz dediğimiz birşey
Unuttuk ikimiz de her türlü yetinmezliği
Kaybetti kumarda gözlerim
Kaybetti kumarda gözleri.

Bir kuru rüzgarlandı göğüs boşluğumuzda sanki
Uzaklaştı ağaçlar birbirlerinden
Yakınlaştı ağaçlar birbirlerine
Yani her soluk alıp verişimizde bizim
Bir mekik gibi kalbin
Bir mekiki gibi kalbim
İşleyip durdu bu yitikliği yeniden.

Ne kaldı
Farkinda mısın bilmem
Gündüzler..
Gündüzler biraz azaldı.

Sezai Karakoç - Veda Şiiri

Silahlara veda
Geceye rüyaya ve sana
Yalnızlığın geyik gözlü köşesinden
Düzenlerin çıkmazına

Çizdiğim resmin
Saat kulesi ağlıyor
Ağzım o çeşit yok
Şişe bu çeşit var

Sen bir gece gelsen
Güneş doğmasa
Gitmeden yine gelsen
Bu yeni geleni
Bu bize bakanı
Sana bir anlatsam
Güneş doğmasa
Sandıkların içini göstersem sana
Çizdiğim resmin
Yalnızlığın geyik gözlü köşesinde
Bir rafa koyabilsen
Olup biteni ve onları
Sabaha kadar konuşsak
O ürkek ürkek bakanı sana bir anlatsam
Ateşi karı tüfeği çeksem
Ocağa pencereye kapıya

Kemana veda

Yağmurda şeytan ve şapkası
Silahın ölümünü kutluyorum

Tren kaçırmış gibiyim

Sana veda

Cemal Süreya - Bir Çiçek Şiiri

Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde, 
Bir yanlışı düzeltircesine açmış; 
Gelmiş ta ağzımın kenarında 
Konuşur durur. 

Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda, 
Güverteleri uçtan uca orman; 
Aldım çiçeğimi şurama bastım, 
Bastım ki yalnızlığımmış. 

Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni 
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Turgut Uyar - Baharı Bekleyene Şiiri

Ben kışın güzelliğini söylerim ne gelirse dilime 
Çünkü kış bir hazırlıktır soluğuma kıpkırmızı gülüme 

Nice kırmızı ayaklar gelip geçti o gün katar katar 
Kış günleri sözgelişi ben bir çöp bile almadım elime 

Altı kız bir ay ışığı def çalıp şarkılar söylediler 
Beri yanda ormanlar yanardı, ciğerpareler lime 

Artık su uyur aşk uyanır mendilim kana boyanır 
Bilirim bu baharda da herkes hasetlenir halime 

Ve ellerim batık bir suda akar gözlerim her şeye bakar 
Bahar bir gelsin yeter artık eksikse de bırak elleme 

Su uyur düşman uyumaz suların dibi güllerde 


Altı kız bir oğlan def çalıp şarkılar söylediler 
Baktım birinin kara bir gecesi düşüvermiş mendilime 

Şimdi elimde baston silah, başımda şapka öyle 
Ağzımda kurşun hızında seçtiğim her kelime 

Su. hiç kimse durmazsa her şey yürür, bu aşk demektir 
Her şey kullanılmazsa dirim bir ihanettir ölüme 

Sakiniz elimiz filan temiz baharı filan bekleriz 
Fincanı tastan oyarlar içine bade mi koyarlar 

Biz silah kuşanırız bize bir şey söyleme

4 Aralık 2015 Cuma

Kanalıma Hoşgeldiniz !

Bu blog sayfam da edebiyat ile ilgili paylaşımlar yapılacaktır. Kanalıma hoşgeldiniz ! :)